mtso Meclisi, doğal sit alanı kararının Alata’nın tamamı için olması talebinde
MTSO Şubat Ayı Meclis Toplantısı’nın ana gündem maddesi Alata Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü’nün faaliyet gösterdiği alanla ilgili alınan kısmi doğal sit alanı kararı oldu. Alata’nın ülke tarımına olan hizmetlerinin değerlendirildiği toplantı sonunda Meclis Üyeleri, Alata'nın yalnızca 82 dekarının değil, tamamının doğal sit alanı olarak belirlenip korunması gerektiğini vurguladı.
Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Şubat ayı Meclis Toplantısı, Meclis Başkanı Hamit İzol başkanlığında yapıldı. MTSO Meclisi Şubat ayı toplantısının öncelikli konusu Alata Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü oldu. Meclis üyeleri, tarımın yalnızca Mersin için değil ülkemiz ve dünya için önemini vurgulayıp, Alata'nın yalnızca 82 dekarının değil, tamamının doğal sit alanı olarak belirlenip korunması gerektiği görüşünde birleşti. Kargıcık Turizm Bölgesi, Mersin Limanı iskele dolgusu ve farklı sektörlerde yaşanan ekonomik gelişmeler de toplantıda ele alındı.
Açılış konuşmasını yapan Meclis Başkanı Hamit İzol, Kesin Korunacak Hassas Alan Olarak tescil edilen Alata Doğal Sit Alanı Sınır Tespit Çalışması ile Kargıcık Turizm Bölgesi’nde planlanan çalışmaları öncelikli olarak görüşeceklerini bildirdi. Ardından turizm projesinde gelinen son nokta ile ilgili Meclis Üyelerini bilgilendiren İzol, geçtiğimiz hafta Vali Ali İhsan Su ve Belediye Başkanlarının katılımıyla kapsamlı bir değerlendirme toplantısı düzenlendiğini, önümüzdeki süreçte de fizibilite çalışmalarının başlayacağını söyledi.
MTSO Alata’ya sahip çıkıyor
Akın: “Alata, Mersin için bir hazine”
Alata’nın bünyesindeki 15’e yakın laboratuvar ile yalnız Mersin değil, Türk tarımı için önemli olduğunu kaydeden Meclis Üyesi Ahmet Akın, 4 bin dekarlık bölgenin yalnızca yüzde 2’sine denk gelen 82 dekarlık alanının koruma bölgesi ilan edilmesini yeterli bulmadığını söyledi. MTSO’nun Mersin’in vicdanı olduğunu vurguladığı konuşmasında Akın, “Kentin en etkin kurumu olarak bu etkinliğimizi ortaya koyup Alata’ya sahip çıkmalıyız. Bir dron kiralayarak parsel parsel havadan fotoğraf çekelim. Mevcut durumu tespit edelim. Burası Mersin için bir hazine, sahip çıkalım” dedi.
Çakır: “Binalar değil, toprak bizi doyuracak”
Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Hakan Sefa Çakır da yurtdışından yeni çeşitler getirmek yerine Alata’da yürütülen çalışmalarla sektöre yeni türler kazandırıldığını belirtip şöyle konuştu:
“Pandemide tarımın önemi bir kez daha anlaşıldı. Alata doğal mikro klima özelliği ile öne çıkıyor. Özel bir toprak yapısı var. Bu enstitü tarıma ciddi katkılar sunuyor. Örneğin burada dünyanın ilk çekirdeksiz limon çeşidi geliştirilip üretildi. Yıllardır bölge tarımının gelişmesi için eğitim hizmeti veriliyor. Bu topraklarda turizm de dahil başka bir şey yapılması doğru değil. Yarın binalar değil, toprak bizi doyuracak. Topraklarımıza sahip çıkma noktasında hepimizin sorumluluğu var.”
Engin: “Buraya bir tarım fakültesi de kurulmalı”
Alata’nın tarımsal koruma alanı ilan edilmesi gerektiğini kaydeden Meclis Üyesi Hasan Engin, “Burası bir araştırma enstitüsü ve tüm bitkilerin bilgileri, toprak analizleri, su analizleri buradan alınıyor. Bitki araştırmaları burada yapılıyor. Ben bu bölgede bir de tarım fakültesi kurulması gerektiğini düşünüyorum” ifadelerini kullandı
Yılmaz: Yürekten sahip çıkmalıyız”
Meclis Üyesi Suphi Yılmaz da Alata’nın önemli bir merkez olduğunu ve tarıma yönelik araştırma faaliyetlerinin yürütüldüğü ve deneme üretimlerinin yapıldığı böylesi önemli bir merkeze yürükten sahip çıkılması gerektiğinin altını çizdi. Yılmaz, “Tüm Meclis Üyesi arkadaşlarımızın birlik olmasını, hassasiyet göstermesini rica ediyorum” diye konuştu.
Kızıltan: Bölgenin tamamı kesin korunacak hassas tarım bölgesi ilan edilmeli”
Alata’nın 1940’larda yapıldığı döneme ait fizibilite raporunu incelediğini anlatan Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan, “Bu bölge Türk tarımının hizmetine sunduğu büyük ar-ge çalışmalarıyla, önemli ürünlerin yetiştirilmesinde ciddi rol oynamış. İklim koşulları, toprak yapısı ile çok özel bir ar-ge alanı. Bu alan bölünmemeli” dedi. 1940’ların detaylı fizibilite raporunu Cumhurbaşkanı da dahil olmak üzere Tarım Bakanlığı ve ilgili kurumlarla paylaşacaklarını bildiren Kızıltan, bölgenin tamamının kesin korunacak hassas tarım bölgesi ilan edilmesinin tüm Türkiye için önemini vurguladı.
Kargıcık Turizm yatırımı MTSO Meclisinde ilgi gördü
Kılıççıoğlu: “Turizm için önce devam eden yatırımlar takip edilmeli”
Meclis Üyesi Sabahattin Kılıççıoğlu, turizmin geliştirilmesi için öncelikli olarak kentte yapılması gereken havalimanı, Mersin–Antalya Yolu, Taşucu–Çeşmeli bağlantısı gibi işlerin takip edilmesi gerektiğini söyledi. Bu yatırımlardan sonra yatak kapasitesine ihtiyaç olacağını kaydeden Kılıççıoğlu, o noktada da Kazanlı Turizm Bölgesi ve Kargıcık Turizm Bölgesi yatırımlarının öneminin artacağını dile getirdi. Belediyenin Okan Merzeci Bulvarı üzerindeki yol çalışmalarını da hatırlatan Kılıççıoğlu, bu projenin de turizmi destekleyeceğini belirtip, turizm alanlarına ulaşımda yol konforunun da önemli olacağını söyledi.
Kılıççıoğlu ayrıca plastik sektörünün hammadde bulma noktasında yaşadığı sıkıntılara da değindi. Hammadde fiyatlarının kontrolsüz yükseldiğini belirten Kıllıççıoğlu, hükümet tarafından yerli üretimde fiyat düşürülmesine yönelik atılan adımların atılmasına rağmen Petkim tarafından fiyat artırıldığını söyledi. İthalata ağırlık vermek durumunda kaldıklarını bildiren Kılıççıoğlu sorunun çözümü için girişimlerde bulunulması gerektiğini söyledi.
Engin: “Yatırımlar paralel tamamlanacaktır”
Çukurova Havalimanı ile Kazanlı turizm bölgesindeki çalışmaların birbirine paralel biteceğine inandığını kaydeden Meclis Üyesi Hasan Engin, turizm için önemli diğer yol yatırımlarının da hızla devam ettiğini anlattı. Bu bağlamda Kargıcık turizm bölgesini de desteklediğini ifade eden Engin, turizmin yanı sıra Mersin’in bir diğer gündeminin liman konusu olduğunu belirtip, “Mersin’de ikinci bir konteyner limanına gerek yok gibi davranılıyor ama bizim rekabetçi yapıyı güçlendirecek ikinci bir limana ihtiyacımız var. İkinci konteyner limanı yatırımından vazgeçmemeliyiz” diye konuştu.
Baran: “Hızlı adım atmalıyız”
Meclis Üyesi Ahmet Baran da Kargıcık Turizm Projesinin kent turizmini geliştirmek adına büyük önem taşıdığına inandığını söyledi. “Heyecan verici bir proje ama bu projeyi sık sık duydukça beyin heyecanını tüketebilir. O heyecan tükenmeden hızlı adım atmalıyız” diyen Baran, ardından Mersin Limanı’na değindi. Atatürk Parkı’na doğru iskele genişletilmesi yerine Serbest Bölge önüne doğru birden fazla iskele yapılabileceğini, bunlardan bir tanesinin işletilmesinin de turizmde planlandığı gibi yine ortak bir oluşuma verilebileceğini kaydeden Baran, denize doğru derinlik artacağı için yatırım maliyetinin de düşeceğini, rekabetçi yapının güçleneceğini söyledi.
Kızıltan: “Turizm yatırımı Mersin için çok önemli”
Kargıcık turizm yatırımı konusunu da değerlendiren Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan, RİS Mersin Projesi ile öne çıkan sektörler arasında turizmin de yer aldığını hatırlatıp yeni projenin detayları hakkında bilgi verdi. Mersin’in daha önce bir araya gelerek ortaya koyduğu oluşumla kurduğu Serbest Bölge örneğini gösteren Kızıltan, “Ortaklık yapısı ile elde edilen başarı turizmde sürdürülebilir. Mersin’de turizmi bir devlet politikası haline getirmeliyiz. Valiliğimiz, tüm yerel yönetimlerimiz, büyükşehir belediyemiz projenin arkasında. Özel sektörümüz de son derece istekli. Mersin’de turizm sektörüne yatırım yapacak girişimciler düşük faizli kredilerle desteklenmeli. Burada başlayacak proje belki diğer turizm bölgelerine de yatırım çekecek ve Mersin, turizmde önemli bir bölge haline gelecek.”
Ekonomik Konular
Yüksel: “Nakliye sektörü tevkifatlı faturaya hazırlıksız yakalandı”
Meclis Katip Üyesi Orhan Kemal Yüksel, lojistik sektörüne getirilen tevkifatlı fatura uygulamasına değindi. 1 Marttan itibaren nakliye faturalarının tevkifatlı kesileceğini kaydeden Yüksel, nakliye sektörünün bu duruma hazırlıksız yakalandığını söyledi. Yüksel, sürenin uzatılması yönünde lobi oluşturulması gerektiğini ifade etti.
Attila: “Bizi destekleyenlere teşekkür ediyorum”
Meclis Üyesi Sadık Erhan Attila ise perakende sektörünün sorunlarının çözümü adına attıkları adımlarda yönetimi yanlarında görmekten duyduğu memnuniyeti dile getirerek, “Bu alanda devletin aldığı kararlarda bir nebze de olsa payımız olduğunu düşünüyoruz. Bizi destekleyen yönetim kurulu ve meclis üyelerine teşekkür ediyoruz” dedi. Aynı zamanda toptan satış yapan marketlerin perakende satışa başlamasının ise ayrı bir sorun olduğunu belirten Attila, perakendecilik yasasında bu sorunun da çözülmesi gerektiğini vurguladı.
Boyraz: “Valilikle temas artırılmalı”
Meclis Üyesi Mehmet Rıza Boyraz ise koronavirüs ile mücadelede 1 Mart’tan itibaren iller de uygulanacak tedbir kararlarını valiliklerin alacağını hatırlatarak, valiliklere sektörlerin durumlarıyla ilgili bilgi verilmesinin bu süreçte öneminin artacağını söyledi. Perakende sektörünün haftasonları açılmaması nedeniyle yaşadığı sıkıntıları hatırlatan Boyraz, esnafın da duyarlı davranacağına inandığını söyledi. Tekstil üretimi için sektörün bir yer beklentisi bulunduğunu da kaydeden Boyraz, “Adı OSB olur, tekstil kent olur bilemiyorum ama, böyle bir yapılanmaya öncülük yapılırsa istihdama büyük katkısı olur” değerlendirmesini yaptı.
Atilla: “Sektörümüzü bilgilendirmeliyiz”
Meclis Üyesi Mehmet Atilla ise restoran ve kafeteryalara yönelik yürüttükleri çalışmalara dikkat çekti. Pandemi sürecinde kapalı olan bu işletmelerin açılması adına ciddi çalışma yürüttüklerini hatırlatan Atilla, kısmi açılmaların gündemde olduğunu hatırlatıp bu uygulama başlamadan önce sektör temsilcilerinin MTSO çatısı altında düzenlenecek bir toplantıda bir araya getirilip çalışmalardan haberdar edilmesi gerektiğini vurguladı.
Yorumlar (0)
Facebook yorumları